Bir
topluluğun öğesi yaşamsal bir yapıya sahipse, canlı bir cismin organik öğesi de
kimyasal bir yapıya sahiptir. Yaşam organize bir moleküldür. Bu organize
moleküller aynı anda birbirine düşman monada, yani tek olana aittir. Bana öyle
geliyor ki, yaşamda her an duyduğumuz ilerleme ihtiyacı, bağımsızlıkların
yadsınabilirliğini ölçüsündedir. Bedeninizde yada topraklarınızda yer alan uysal moleküller içerisinde direnenlerle
yaşamak ne kadar zor, bilirsiniz?
Stoacıların
muhtemelen yüzyıllar önce moleküler dünyadan pek fazla haberi yoktu. Ancak onlara göre ölüm,
aynı izleğe tekabül eder biçimde “bedenimizi oluşturan öğelerin dağılması,
insan ruhunun aslında evrendeki ruha geri dönmesi” anlamına gelir. Irmaklar
nasıl denize dökülürse, insan ruhu da döner dolaşır yine aynı evrenin ruhuna dökülecektir.
“Tanrılar
öldüğünde daima türlü şekillerde ölürler” der bundan yüzyıllar sonra başka bir
stoacı. Bunu biliyorum ve sırf bu nedenle sonsuzluğu zamansal bir aralık olarak
değil, yaşayanlara ait görüyorum. Elbette bir bilgenin ölüme bakış açısı
herhangi birinin bakış açısından farklıdır. Cicero’ya kulak verirsek ölmek
istemiyorum ölmeyi de hiç önemsemiyorum aslında.
Cicero’yu
en çok seven bilim adamı Niels Bohr, ışık kuramındaki dalga-parçacık ikilemini
çözmüş ve Danimarka devletince şövalye yapılırken kendisine arma seçmesi
söylendiğinde Yin-Yang’ı simgesini ve şu sözleri seçer “karşıtlar
tamamlayıcıdır” abiler!
Termodinamiğin
ikinci yasasına göre ısı farkı kalmayınca evren ölecek ve ısı ölümü nedeniyle
evren yok olacaktır. Bu entropi bizi şuna götürür, kendinizi çalıştığınız iş yerinin 20. katından aşağıya
bıraktığınızda bedeninizin soğuması değildir aslında ölümünüzün anlamı.
Kendinizi kadavra üzerinde düşünün, evrenin kendini sürdürmesi için doğal farkların
zorunlu olduğunu göreceksiniz.
Sonuçta yaşam probleminin çözümü, problemin ortadan kalması
ile görülür ve biyolojide canlılık probleminin çözüm önerisi düşünceden geriye
doğru adım atmaktır. Nasıl mı?
Aynı Durkheim’ın sosyalleşmenin sınırlarını çizerken öğrettiği
gibi “içgüdünün otoritesi” ile. Sosyalleştirici pratiklerin en etkilisi olan intihar
için karşımızda dört sistematik vardır.
Egoist İntihar
Toplumsal bağların zayıflaması sonucu ortaya çıkar. Toplumda
bireysel egonun, toplumsal egonun karşısında ve onun aleyhinde kendini aşırı
bir şekilde ortaya koyduğu durumdur.
Ölçüsüz bireyleşme halidir.Öz merkezli, egosantrik veya
benlikçi intihar olarak açıklamak gerekir.
Bireyler vesayetten kurtulup, toplumun meşruiyetini
reddettiklerinde “ölüm vasıtasıyla üzerilerindeki sorumluluktan sıyrılmaları” sağlanacak
ve dolayısıyla toplumun itiraz edecek otoritesi de kalmayacaktır. Psikolojik
anlamda kırılganlığı artan insanın umudunu kaybediştir.
Buna en uygun yöntem "AŞIRI DOZDA İLAÇ" almaktır. İlaç alın
ama felç kalmak istemiyorsanız uygun dozda almayı ihmal etmeyiniz.
Şimdi bütün parçalar ve gerçekten de yaşayan varlığın
bütünü belli bir içsel sıcaklığı içerir.
Alturist İntihar
“Kişiliksizliğe neden olan” koşullarda yani bireyin “grubun
içerisinde yok olduğu” durumlarda karşımıza çıkar. Özellikle arkaik toplumlarda
gözlenir. Yaşadığınız toplumdur sizi - yani kendi kendisini - yok etmek için
ezendir.
Buna uygun en yöntem kendinizi "ASMAKTIR." Boyun kırılması
ile sonuçlanır, omuriliğiniz zedelenecek ve ani ölüm gerçekleşecektir. En iyi
ikinci yöntem kendinizi "SİLAHLA VURMAKTIR." Boğazdan vurmak dönüşü olmayan tek
yöntemdir.
Sıcaklığın kaynağı kalpte bulunmalıdır ve kana sahip
olmayan hayvanlarda da buna benzer bir yerde. Çünkü her parçanın sahip olduğu
doğal sıcaklık sayesinde yediklerinizi sindirirsiniz.
Anomik İntihar
Toplumsal dengenin ihtiyaç duyduğu moderatör rolünü
üstlenmediğinde, bireysel istek ve tutkuların önünde hiçbir engel kalmaz.
Tutkuların disipline alınamadığı anlarda anomi doğar.
Kronik bir şekilde gözlemlenir. Özellikle modern çağda her
yeni gün ilişkiler endüstriyel bir anlam kazanmaya başlamıştır.”Anomi sizin
belirleyemediğiniz kaderin sillesidir.”
Buna uygun en uygun yöntem "ENJEKSİYONDUR." Öncelikle korku
ile düzülmemiş birey gerektirir. Beden ısınız aniden tehlikeli boyutlara
ulaşır. Rush ve flash evresi hızlı sonuçlanmış ve kendinizi kısa yoldan bir
sanat dersinde Road Runner isimli bir şiiri okurken bulursunuz.
Bundan dolayıdır ki, bedeninizdeki parçalar
soğuklaştığında yaşam yine de bir an sürer; ama kalp bölgeniz soğuyacaktır ve
bedeniniz yavaşça yok olacaktır.
Fatalist İntihar
Yaşama arzusu yerine karanlık madde yani “yok madde”
konulmuştur. Fatalist intihar bir kendini fazla düzenleme halidir. Geleceği
duvarlar arasında acımasızca kıstırılmış, tutkuları ezici bir disiplin altında
şiddetle bastırılmış bireyin intiharıdır.
Buna uygun en yöntem ise "BOĞAZINIZI" yada "BİLEKLERİNİZİ
KESMEKTİR."
Tendonları kesmek bağlı oldukları kası kesmek ve en az
onun kadar kasıldığınızda solmuş ve tanıdık çiçekleriyle saydam bir gecenin
ayrıksı, loş karanlığına son vermek anlamına gelir.
Öğretinin dediği gibi yıldızlar artık gaz, insan ise bir
alabalıktır.
Şimdi em’ – kendi kanını - çünkü ölüm ancak sıcaklığın
son bulması ile buluşur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder