Sayfalar

20 Nisan 2015 Pazartesi

vapur yanaştığında da atlamayanlar

saniyeler oklar, dakikalar ağır silah
saniseler küçük iğne uçları gibi sivri ve çoklar
iki büyük problemim var 
bir tanesi günümüz derdi, medeniyetsel kaygılar
diğeri daha masum 
çocuklukla, eski yazlarla falan alakadar.
biz, baktığı her yerde bir gemi geçişi arayanlar
hep en kötüyü görür
haline üzülür 
ama kimine de göre üzülemez üzdüğü kadar.
biliyoruz bulaşık yıkamayı falan 
en çok üşendiğimiz şey akbil doldurmak 
hareket etmek istediğimiz zaman.
ayaklar yere basmıyor
havlular temiz değil,
bu otel evimiz değil.
ortada bir ev yok, her yer evleşiyor
müzik listeden karışık değişiyor
rahat bir uyku için televizyona dokunmayanlar
telefonu ilk önce hangimiz kapatmayanlar
ve geceleri tüm mutsuz horlayanlar
saat bir buçukta, kurtuluş’ta,
sıcak bir duş için 
şimdi neler yapmayanlar?

17 Nisan 2015 Cuma

Olmadı

Benim de ideallerim vardı,şimdi ise 06.50'ye kurulmuş eski bir çalar saatim var.Not defterim ve eski bir masam da dahil bunlara.Söylenmemiş sözlerim de olmuş olmalı.-Konuş o zaman.Tamam İsmet abi niye kızıyorsun ki.Nasıl olmuş peki.Ne olmuş buraya gelmem mi ? Yok tek başıma değildim ben.Kimlesin peki ? Sorun orda işte hiç kimseyleyim,yani biri olsa belki değişir her şey di mi ? Hayır ben istemiyorum kimseyi.Aslında çevremde insanlar olsa. Belirli kurallım olurdu.Beni kendimden uzaklaştıran ama sana yaklaştıran şeyler,belki yalnız olduğum anlaşılmazdı.Kimse sormazdı belki sandalye boş mu diye,abi iki tane daha atayım da bir kilo olsun demezdi belki pazarcılar.Tek kişilik mevresim takımlarım olmazdı belkide.Çalar saatle değil senin sesinle uyanırdım.Büyük ve güzel pazar kahvaltılarımız olurdu,o zaman düşünmezdim ama afrika ve çevresindeki kıtlığı.Kapı önünde ayakkabılar dizili olurdu.Arkadaşlar olurdu sitem eden,gece gelen,erken giden.İki kişilik olurdu herhangi bir salondaki biletler.Güzel bir oturma odam,daha üst katlarda bir evim,yaz tatili planlarım olurdu belki.Düzenli bir işim,ara ara edilen kavgalarım olurdu.
Tek başına içilen gecelerim olmazdı o zaman.İsmet abi de olmazdı sanırım.Bunların hepsi hayal bile olabilirdi.
Ama olmadı.

11 Nisan 2015 Cumartesi

tüm mutsuzluklarımızı birleştirince ortaya kocaman bir mutluluk çıkıyordu

korkularıyla yüzleşemiyor insan çocukluğu ağaçlara takıldığında
kıyısında ateşler yanan sahil kasabasının 
tek gecelik, toz halinde küçük poşetlere konmuş iskeleleri
ikimize de yalnızlığımızı gösteriyordu 
hem de parmakla; ayıptır.
üşümüyorduk ama ikimizdik
ay en çok sana yansıyordu doğduğunda
kanlı tutulmalara karşı pek direnemedik

düşününce az zamanda ne çok yer gördük 
sevgimizi dövdük, otellerde ağladık
oysa birbirimize ettiğimiz her kötülüğü
her yalanı; yani tüm mutsuzluklarımızı birleştirince
ortaya kocaman bir mutluluk çıkıyordu; biz olmak
geç anladık

küçük şişelere konmuş sevgili özleminle
beni elbette ki anarsın
bir yandan yücesin, büyüksün
diğer yandan en çok kalbime yüksün
ama nasıl sevdim ben seni
hani tenefüsü bekler gibi
ilkokuldan hatırlarsın

ikimiz için doğru bir zaman olmayacak
ne zaman bir araya gelmeye çalışsak 
dünyada çok kötü şeyler olacak
mesela seller, depremler ve doğalgaz patlamaları

mutluluk için söylenen beyaz yalanlara kan bulaştı; şimdi tabutumu taşıyorlar
güzel annem,  güzel kardeş, güzel sevgilim
hanginiz hanginizsiniz pek emin değilim
hayallerim geçmişte kaldı,
kanıma umutsuzluk karıştı 
siz de umarım bir gün beni affedin.

7 Nisan 2015 Salı

Yalnız ölenler için

Bir susam tanesiydik,içimiz kırıldı
Kırıldı da parçalarımız en masum günlerde kaldı.

Sevemedik bir daha geceleri;
En güzel sohbetler geçmişte kaldı.

Çalmadı bir daha kapılarımız;
Çünkü,bütün dostlar toprağın altında kaldı.

Yerine gelmedi hiç bir dilegimiz;
O heyecan dolu hevesler kursağımızda kaldı.

Kalbimiz açılmadı bir başkasına daha;
içinde yeri doldurulamaz bir boşluk kaldı.

Gerek kalmazdı belki tanımadıgımız insanlarla saatlerce konuşmaya;
Kulağımız bir dost sesine hasret kaldı.

Beraber içilen gecelerin yerinde;
Bir daha asla aynı tadı veremeyecek kadehler kaldı.

Başımız alıp da gidemedik bir türlü;
Aklımız hep o hasretle özlenen günlerde kaldı.